Çoğu ev sahibi evlerinde ağaçlardan faydalansa da bunların bakımı hakkında fazla bilgiye sahip değildir. Ağaç bakımı hakkında duyduğunuz şeylerin büyük bölümü aslında yanlıştır, efsanelere ve yanlış anlaşılmalara dayanmaktadır. Ağaç bakımı hakkında 5 efsane aşağıda verilmektedir.
Efsane 1: Bir ağaç dikildiğinde, istikrarlı bir kök sistemi ve kuvvetli bir gövde gelişimi sağlanması için kazıkla sabitlenmelidir.
Bazen ağaçların dik durması için kazık çakmak gerekli olsa da bu işlemin bazı olumsuz sonuçları da bulunmaktadır. Sabitlenen ağaçlara kıyasla sabitlenmeyen ağaçlar daha geniş bir kök sistemi ve daha sağlam bir gövde geliştirme eğilimi göstermektedir. Küçük miktarda hareket alanı bırakmak kök ve gövde gelişimine yardımcı olabilir. Şüphesiz ki kazıkla sabitlemenin en kötü yanı gövdeye zarar verme olasılığıdır. Sabitleme malzemeleri genellikle ağacın “soyulmasını” engellemek amacıyla bir yıldan sonra çıkartılmalıdır.
Efsane 2: Yeni dikilen ağaçların gövdeleri güneş ışığında haşlanma ve böcek girişinin engellenmesi için ağaç sargısıyla sarılmalıdır.
En yaygın ağaç sargılarını kullanarak yapılan araştırmalar üst tabakada ekstrem sıcaklık dalgalanmalarını engellemediğini göstermiştir. Bazı durumlarda sıcaklık koşulları daha da kötüye gitmektedir. Aynı zamanda ağaç sargılarının böcek girişini engellemede oldukça etkisiz olduğu kanıtlanmıştır. Aslında bazı böcekler sargının altında gizlenmektedir.
Efsane 3: Kök kaybının telafi edilmesi için ağaçlar yoğun biçimde budanmalıdır.
En iyi ağaç gelişimi budanmamış ağaçlarda görülmektedir. Tepeden budama yapraklardan buharlaşan su miktarını azaltsa da ağacın kök gelişimini tetiklemek için ihtiyaç duyduğu besin ve bitki hormonlarını üretmesi için tam bir taç bölümü gereklidir. Ağacın taç bölümü tamsa daha kuvvetli ve geniş bir kök sistemi geliştirecektir. Budama dikim esnasında yapısal olacak şekilde ve hasar gören dalların giderilmesiyle sınırlandırılmalıdır.
Efsane 4: Ağaçtan bir dalı keserken çabuk iyileşme sağlamak için son kesi sapın yanından olmalıdır.
Öncelikle ağaçlar insanlardaki yaraların iyileşmesi gibi “iyileşmezler”. Vücutlarımız kaybolan dokuya benzer formda dokuları yeniden üretmektedir (sınırlı biçimde). Ağaçlar ise yaraları bölmelere ayırır, yaralı bölge üzerinde yara dokusu oluşturur. Sap yanından kesme “çot” bölümünün kaybına yol açar, dalın çotun dışından kesilmesi durumunda oluşacak yaradan daha büyük bir yara oluşmasına neden olur. Aynı zamanda ana dal dokusunun bir kısmının kaybolması da muhtemeldir. Yan kesilerde ağaç içindeki çürük daha fazla yayılır.
Efsane 5: Çapı 7 cm’den daha büyük olan budama yaraları yara sargısıyla kapatılmalıdır.
Yapılan araştırmalar yaygın yara sargılarının çürümeyi ve böcek girişini engellemediğini ve yaranın daha çabuk kapanmasını sağlamadığını göstermiştir. Aslında, yaygın olarak kullanılan sargıların çoğu yaranın kapanmasını geciktirmektedir.